Meme Koruyucu Cerrahi

Modern meme cerrahisinde temel amaç meme kaybına yol açmadan meme kanserini tedavi etmektir. Günümüzde evre I-II meme kanserinin standart tedavisi olarak kabul edilir.

Meme Koruyucu Cerrahiler

  • Klasik Meme Koruyucu
  • Makromastide ve Meme Küçültmesi

Klasik Meme Koruyucu Cerrahi

Erken tanı yöntemleri, kadınların meme kanseri hakkındaki farkındalığının artması, hastalığın erken evrelerde yakalanması, meme koruyucu cerrahinin uygulanmasına imkan vermektedir.

Bütün kanserlerin cerrahi tedavisinde olduğu gibi meme kanserlerinde de temel amaç tümörlü dokunun temizlenmesi ve hastanın hayatının kurtarılmasıdır.

Memenin ameliyatla alınması (mastektomi) çoğu kadında ciddi psikolojik yıpranmaya neden olur. Meme kaybı sonrası kadınlarda, sıklıkla depresyon ve başka duygulanım bozuklukları, cinsel istek kaybı, beden algılamasında bozulma, dişilik özelliklerini kaybetme korkusu, hastalığın tekrarlamasına ilişkin endişeler, uygun giysi bulmada güçlük ve sütyen şeklinde dışarıdan uygulanan meme protezlerinin yarattığı sıkıntılar gibi bir dizi psiko-sosyal sorunlar gözlenmektedir.

Hastanın ve tümörün uygunluğu durumunda meme kaybına karşı önerilen ameliyat şekli, memenin bir bölümünün korunarak (meme koruyucu cerrahi) kanserli dokunun çıkarılmasıdır.

Bu durumda eğer tümör memeye göre orantı olarak büyükse meme koruyucu cerrahi kozmetik olarak hastanın istediği sonucu vermeyebilir. Ayrıca unutulmaması gereken bir diğer konu da meme koruyucu cerrahiden sonra hastanın mutlaka ışın alma gerekliliğidir.

Makromasti ve Meme Küçültmesi Yapılarak Tümörün Alınması

Büyük memeli kadınlarda gelişen meme kanserlerinde aynı anda hem meme kanserini almak ve her iki memeyi de ideal ölçülere küçültmek mümkündür.

Hastalar bu yöntemle kanserin cerrahi tedavisi yanında büyük meme nedeniyle yaşadıkları sorunlardan (meme ağrısı, sırt ağrısı, omuz ağrısı, hareket kısıtlılığı, meme altında geçmeyen pişikler, omurga eğriliği, radyoterapide zorluk v.b.) kurtulurlar.

Büyük Meme (Makromasti) yakın zamana kadar estetik bir bakış açısı ile ele alınan bir konuydu. Oysa meme cerrahisinin gelişimi konuların detaylanması, büyük memenin salt estetik bir sorun olmaktan öte, fonksiyonel bir hastalık olduğunu ortaya koydu.

Meme polikliniklerinde büyük meme hastalığı yakınmaları iyi değerlendirilmeli, olgular ciddiye alımalı, temel sorun çözülmediği için fizik tedavi ve nöroloji kliniklerine yönlendirme veya sonu gelmez analjeziklerden yarar beklenmemelidir.